Kanser hastalığıyla yüz yüze kalan birey; bilinmeyen, belirsiz bir gelecekle yüz yüze olmanın yarattığı tehdidin yanı sıra, hastalığa karşı savaşılamayacağı gibi inançlar da taşımaktadır.

Böyle bir durumdaki birçok insan, kendisiyle ilgili bir ön kestirimde bulunarak kendisini adeta kilitler ve kanserin ölümcül olduğuna inanarak kendisini ölmeye bırakır. Kanser eşittir ölüm olarak düşünür ve hastalıktan çok ölüme, ölme şekline odaklanır, o anla ilgili resimler gözünün önüne gelir, duygularını ifade etmektense ruhsal belirtileri fiziksel olarak görülür.

Bu hastalara yardım sürecinde, iyi bir medikal ve cerrahi tedavinin yanı sıra onların, bu hastalığın ölümle eş anlamlı olmadığını fark etmelerine, yaşam ölüm konularını, beklentilerini gözden geçirmelerine yardımcı olmak gerekir. Bu noktada ise kanser hastalarına psikolojik desteğin neden gerekli olduğu görülmektedir. Bu sebeple kanser hastalarının tedavi bütünlüğü için onkolog, hemşire ve piskolok işbirliği içinde olmalıdır.

Kanser hastalarına uygulanan bireysel terapi türleri; eğitim, destekleyici psikoterapi, kriz müdahale, destekleyici müdahale, kognitif terapi, psikodinamik yaklaşım ve bunların kombinasyonu şeklindedir. Terapi yöntemleri arasında kanser hastaları için en yaygın kullanılan kognitif terapidir.

Kognitif terapi; kısa süreli ve hastayla işbirliği içerisinde olunan, aktif olarak hastanın da katıldığı ve belirlenen hedeflere yönelik seanslar yapılandırıldığı için tercih edilmektedir.
Eğitim ise tercih edilen bir diğer yöntemdir. Hastanın hastalığına özgü olarak bilgiler edinebilmesi, tedavi ve hastalığına dair yanlış ya da eksik bilgilerini öğrenip düzeltebilmesi ve bu esnada terapinin birlikte ilerlemiş olması nedeniyle sıklıkla tercih edilen yöntemlerdendir.

Grup müdahale türleri ise eğitim, psikoterapi ve kognitif davranışsal terapidir. Grup terapilerinin bireysel terapiden en önemli farkı grupta bulunan hastanın kendisiyle aynı hastalığı yaşayan, aynı sıkıntıları yaşayan insanların olduğunu görmesi ve yalnızlık, izole olmuşluk duygularından arınıyor olmasıdır.

Arkadaş ve hastaların uyguladığı bireysel müdahale türleri; hastane ziyaretleri ve eğitim, kişisel yaşantısından pratik öneriler ve baş etme modelleridir. Grup müdahale yöntemleri ise eğitim, pratik öneri, karşılıklı destek, savunma ve baş etme modelleridir. Yakınlar konusunda en dikkat edilmesi gereken nokta hastaya olan desteğin sürekliliğidir. Sıklıkla tanı koyulduğunda ve tedavi sonrasında ziyaretler artmaktadır ancak tedavi olurken ve çökkün haldeyken ziyaretler azalır, yalnız geçirilen zaman artar. Bu durum kişinin kendisini daha hasta, daha yalnız ve daha çökkün hissetmesine sebep olur. Bir diğer önemli konu kişinin HASTA HİSSETTİRİLMESİDİR. Hasta hissetmek kişinin giderek günlük hayatından uzaklaşmasına, yapabileceği işi bile yapmamasına ve giderek yaşamdan soyutlanmasına sebep verir. Tam tersine yapılması gereken kişinin yapabileceği kadarıyla kendisini zorlamadan gün içerisinde aktif olarak bir şeyler yapmasını sağlamaktır.

Ruhani danışmanlık da psikososyal desteğin önemli kaynaklarındandır. Özellikle dinine bağlı kişilerin ağrılarını ve duygularını ifade ederek hastanın kendi inancındaki güvenilir bir kişi tarafından anlamlandırılması faydalıdır.

Uygulamalar farklı olsada amaç aynıdır; aynı durumdaki kişilerle konuşarak yabancılaşma duygusunu azaltmak, tedavilerle ilgili yaşanan anksiyete düzeyini azaltmak, yanlış anlama ve yanlış bilgileri netleştirmek, izolasyon, çaresizlik, ve başkaları tarafından ihmal edilmişlik duygularını en aza indirgemektir. Müdahaleler kişinin daha az çaresiz ve umutsuz hissetmesine yardımcı olmak ve tıbbi tedavisinde daha çok sorumluluk almasını sağlayabilmek üzere tasarlanmıştır.
Diğer bir deyişle hastanın moral, özgüven ve baş etme becerilerini geliştirmek, sıkıntı ve ruhsal sorunlarını azaltmak, kontrol duygusunu geliştirmek ve karşılaştığı sorunlara yönelik pratik çözümler gösterebilmektir. Uygulanan danışmanlıkta ise hedeflenen noktalar;
· Kişinin yaşadığı duyguların ventilasyonunu sağlamak,
· Hastalıkla ilgili pratik bilgiler sağlayarak yanlış bilinenleri düzeltmek ve gerekçesiz korkuları gidermek,
· Başa çıkmaya yardımcı olabilecek yöntemleri uygulamaya teşvik etmek,
· Kanser tanısını sır gibi saklamak ya da çok fazla alkol kullanımı gibi hastanın kullandığı maladaptif stratejilere dikkat çekmek,
· İlgi ve destek sağlamak ve
· Hastanın özgüvenini arttırmaktır.
Kanser hastalarına uygulanan psikoterapinin genel amacı hastanın kendine duyduğu saygıyı korumaya çalışmak olup;
· Psikolojik morbiditeyi azaltmak,
· Psikolojik ve sosyal uyumu sağlayarak yaşam kalitesini arttırmak,
· Kaygı, depresyon, felaketçi tepkiler ve diğer psikiyatrik belirtileri düzeltmek,
· Mücadele ve yaşama güç ve dürtüsünü arttırıcı, kadere ruhsal-davranışsal uyumu güçlendirmek,
· Hastalık ve yaşamlarında kendi denetimlerinin olduğu duygusunu geliştirip arttırmak,
· Kanserle ilişkili fiziksel ve psikolojik sorunlarla baş edebilmek, etkin yöntemleri ve tutumları geliştirmek,
· Kızgınlık, öfke, suçluluk gibi örtülü duygu ve tepkilerin serbestçe ifade edilmesini ve hastalıkla ilgili düşüncelerin anlatılmasını cesaretlendirmek,
· Hasta ile aile ve sosyal etkileşim alanları arasındaki iletişimi güçlendirmek,
· Gelecek ve varoluşla ilgili bilinmezlikle baş etme yollarını incelemek diğer amaçlarındandır.

KANSER TANISIYLA İYİ BAŞ ETMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Kanser tanısını duyan kişi mesleki ya da kişilik olarak nasıl bir yapıda olursa
olsun ciddi bir sarsıntı, yaşamına tehdit yaşar. Duyduklarına inanabilmek ve kabullenebilmesi için zamana ihtiyaç duyar. Bu süreç içerisinde olumlu, olumsuz, etkili ve pasif baş etme yöntemlerini kullanarak tanıyla başa çıkmaya çalışılır. Ancak uygulandığında etkili olan ve kişiye iyi gelen birtakım baş etme stratejileri bulunmaktadır. Bunlar;
· Bir problemle ilgili olarak mümkün olduğu kadar spesifik olmaya çalışmak,
· Gerçekçi bir hedef belirlemek,
· Ulaşılabilir bir hedefe doğru ara basamakları belirlemek,
· Sonuçlar hakkındaki en uygun yargıya göre hareket etmek,
· Duygusal olarak baskı altında oldukları noktaların farkında olmak,
· Uç noktalar yargılama yetilerini bozduğu için duygusal sükuneti koruyabilmek
· Pratik ya da ulaşılabilir hedefler belirlemek
· Lehine, uygunsuz, hayali ya da idealize olasılıklardan uzak durmak
· Siyah beyaz ve alternatifler arasındaki seçeneklerin farkında olmak
· İnkârın geçici olarak uzaklaşmayı sağlayan yararlı yanının farkında olmak, kendine acımak, mazeretsiz kötümser olmaktan ya da iyimserlikten kaçınmak
· Kendi davranışlarını gözlemlemek ve düzeltmeye hazır olmak
· Yeterli bir şekilde baş etme kapasitesine dair inancın, morali güçlendirdiğini ve iyi uyuma ulaşmaya yardımcı olduğunu bilerek, yol gösterecek kişilere başvurmaktır.
Sizlerinde en kısa sürede tanı, hastalık, tedavi ve hayatla baş edebilmeniz dileğiyle…

Nesrin BOSTANOĞLU

İL Sağlık Müdürlüğü- Eğitim Hemşiresi

523862_4556742119496_943562570_n