Kanseri Yaşamanın 10 Olumlu Tarafı

Kanser hastalarında travma sonrası olgunlaşma üzerine yapılan çalışmaların çoğu; bu hastalığın en güzel hediyelerinden birinin, yaşamın yenilenen minnet duygusu olduğunu göstermiştir. Bu hissi kanserle yaşamamış birine anlatmak zordur. Ancak bunu yaşamış biri aldığı her nefeste şükretme duygusunu yaşar ve çoğu şey dert olmaktan çıkar.

Peki neden bunu kanser olmadan önce yapamıyoruz? Aslında bazı insanlar yapıyor. Ancak çoğu kişi anın içindeki farkındalıkları çok düşük yaşamaktadır. Kanserli bireyler ise daha hızlı farkındalığa sahip olurlar ve anı yaşamayı öğrenmekte zorlanmazlar.

2. İlişkileri güçlendirmek

Kanser teşhisi ile değişen durumlardan biri; tahmin edemeyeceğiniz kişiler en yakın arkadaşlarınızdan biri olabilir veya mevcut arkadaşlıklarınızdan bazıları hayatınızdan çıkabilir. İyi ilişkiler güçlenir veya zayıf ilişkiler varlığını sürdürmez olur.

Güçlenen ilişkiler arasında kanser öyküsü olanlar genellikle daha büyük duygusal bir bağ hissederler. Kanser daha derin duyguları ifade edip anlamak ve anlaşılmak için bir fırsat gibidir. Bu açıklık genelde daha sıcak, daha samimi dostluklara doğru ilerler.

Aynı zamanda, kanserden kurtulanlar çoğunlukla empati özelliklerini geliştirir ve sevdiklerine daha fazla sevgi ve değer hissettirebilir. Bunlarla beraber davranış ve tutumlar pozitif yönde gelişir ve negatif duyguları ifade etme becerisini geliştirerek daha huzurlu bir şekilde yaşamına devam etme şansı olur.

3. Şefkat duygusu

Empati ve merhamet duygusu kanser yaşamış bir kişide önemli oranda artar. Bu bir başkasının yaşayabileceği deneyimlerle ilgili farkındalık artar ve onlarla daha iyi paylaşımlarda bulunabilmelerini sağlar.

4. Güçlendirir

Kanser teşhisi hastaları öncesine göre problem çözme becerilerini ve sıkıntılı durumlar ile baş etme yöntemlerini geliştirmek için zorlar. Kanseri deneyimlemiş pek çok kişi için, bu yeni geliştirdikleri becerilerini kanserle ilgili olmayan sorunlarla karşılaşmada yardımcı olabilecek bir nimettir. Çalışmalar bize, kanserin seyri esnasında kazandığımız becerilerin hayatımızın diğer kısımlarına taşındığını gösteriyor.

Aslında ne kadar güçlü olduğunuzu, güçlü olmaktan başka bir çareniz kalmadığında farkedersiniz. Kanser tedavisi görenlerin çoğu, tanı öncesinde içlerindeki bu potansiyel gücü farketmezken, tanı sonrasında bu yönde bir aydınlanma yaşarlar denebilir.

– Genç yaşta kanser tedavisi görenler, akranlarına göre daha sosyal

5. Alçakgönüllülük

Bahsettiğimiz güç hissi, alçakgönüllülükle beraber gelir. Kişisel sınırları anlamak ve savunmasızlığı daha fazla kabul etmek, kendiyle barışmayı sağlar. Bu durum kanser tedavisi görmüş kişilerin diğer yaşam alanlarında da başa çıkmasına ve limitlerini, sınırlarını bilip olara saygı duymasını, çözüm odaklı davranışları geliştirir ve yeni tanı konmuş kanser hastalarında karşı güzel ve destekleyici bir etki yaratır. Aslında, yalnız değilsiniz hissini vermenin yanı sıra, bu muhtemelen kanser destek gruplarının da yararlarından biridir.

6. Öncelikler değişir

Çoğu insanın öncelikleri kanser tanısından sonra değişir. Bir gün öncelik ve acil olan şeyler bir sonraki gün önemsiz olabilir. Rutin günlük faaliyetler bir yaşam tarzı şeklinde kalıcı olarak değişir. Kanserden sonra önem sırası değişebilir. Hatta iş temposu bile değişir. Mesela çalışma saatlerini yeniden düzenleterek bir gün daha aile ile vakit geçirmeyi sağlar.

Kanserin bir artısı da; öncelikleri düzenlemenin uzun süredir devam eden yoğun yaşam temposunun gerginliği ve huzursuzlukları serbest bırakabilmesidir. Yani aslında zamanı kendi açısından daha iyi değerlendirebilir.

7. Sağlık bilinci ve kişisel bakım artar

Çalışmalar bize, kanser tedavisinin ortak bir olumlu değişimin sağlığın önem kazanması ve farkındalığın artmasıdır. Hastalığın tekrarlama riskini azaltma veya yaşam süresini uzatma isteğiyle çoğu kişi sağlıklı bir diyet uyguluyor ve günlük egzersizlerini artırmaya çalışıyor.

Pek çok hastaya zihin-beden terapilerini iyileşme sürecine dahil edilmeye çalışılır. Artık birçok kanser merkezi, meditasyon, masaj terapisi, yoga ve akupunktur gibi bütünleştirici kanser tedavileri ile sanat terapisi gibi yaratıcı ortamlar sunmaktadır.

– Hikayesini yazan kanser hastası daha huzurlu ve daha az çökkün

8. Yeni olanaklar sunar

Kanseri olmadan önce gitmek istediğiniz bir yer var mı? Ya da denemeyi istediniz yeni aktiviteler var mı? Çoğu kişi kanser yolculuğu sırasında yeni insanlarla tanışır. Bunlar kanser kliniklerinde veya bir destek grubunda olabilir. Yeni insanlar farklı deneyimlerden hoşlanan insanlarla tanışırsınız ve bu yeni ilişkiler kurmanızı sağlar.

Her zaman ne yapmak istedinizi bir düşünün: Piyano çalmak? Tenis oynamak? Seyahat etmek? Bunlara başlamak için iyi bir zaman olabilir.

– Kanser hastaları, yeni tanıştıkları kişilerle durumlarını paylaşmalı mı?

9. Maneviyatın derinleşmesi

Kanserli bireylerde manevi inançların derinliği genelde çok artar. Maneviyat, bir kişinin yaşamın anlamı hakkındaki inancı olarak tanımlanabilir. Bazı insanlar için din olabilir, diğerleri için bu boyut; sanatla, doğa ile iletişim halinde veya sessiz meditasyonla deneyimler olabilir.

Dini inancı olanlar için, bu genellikle tedavi sırasında derinleşir. Maneviyatlarını sanat aracılığıyla ifade edenler için, çoğu zaman kendilerini bu şekilde ifade eden başkalarıyla daha fazla bağlı hissederler. Veya doğayı sevenler için, ormanda yürüyüş sırasında hissiyatın derinliği artabilir.

– Manevi ve Dini Bakım – Kronik Hastalık ve Kanser Sürecinde

10. Kanser yolculuğundan faydalar çıkarmak

Çalışmalar, bazı insanların kanser tanıları sonrası kişisel gelişimlerini en üst düzeye çıkarabilecekleri yollar aradığını göstermekte. Diğer yandan, cesaret kırıklığı hissedilebilir ve hatta kansere yakalanma konusunda olumluluğa dair hiç bir şeyi düşünmek bile istemeyebilirsiniz.

Pozitif yönler yakalayabileceğiniz bir kaç yol;

• Kanserli bazı kişiler, olumlu değişiklikleri kolay fark etmemektedir. Bunu yapmak için kanser yolculuğunuzu kanser günlüğünüze kaydedebilirsiniz.

• Hayatın tadını çıkarmak ve anı yaşamak için kendini geliştiren çok kişi var. Siz de onlardan biri olabilirsiniz. Örneğin; bugüne kadarki kanser yolculuğunuz boyunca yanınızda olan önemli insanlar ile duygularınız hakkında konuşun.

• Tanı sonrasında artık sizin için daha önemli veya daha az önemli olan şeyler var mı? Daha az önemsizler için canınızı sıkmayın, kendinizi yormayın.

Sonuç

Dünya genelinde her yıl 14 milyondan fazla kişi kanser tanısı almakta ve her ne kadar kanserlerin yarıya yakını önlenebilir nedenlerle oluşsa da kimse kanser olmayı tercih etmemekte. Ancak her deneyim birer öğretmendir; yukarıda, bu deneyimin kişiliklere olumlu anlamda neler katabileceğine birlikte baktık.

Kanser tanısı, tedavi süreci ve sonrasında yaşama devam etmek, pek çok konuda oldukça zor bir süreçtir. Bununla birlikte yaşamda her şey zıtlıklarla bir bütündür. Bardağın biraz dolu tarafından bakacak olursak kanserin kişilere olan katkılarını görmezden gelemeyiz.

Araştırmalar bize şunu gösteriyor: kanser tanısı almış çoğu insan bir dereceye kadar travma sonrası olgunlaşma yaşıyor. Kanserden sonra deneyimlenen bu değişiklikleri; kanserin bir lütfu olarak düşünüp, bundan faydalar çıkarmak mümkün olabilir.

*