Doktorların “İki ay ömrün var” dediği Ahmet Mithat Tosun hastalığı yendi. Tosun, hastalığı bir oyun olarak gördüm, onunla savaştım diyor.
57 yaşındaki kimya mühendisi Ahmet Mithat Tosun, 7 yıl önce akciğer kanserine yakalandı. “2 aylık ömrün kaldı” denen Tosun, mücadele etti, kanserini yendi. “Her şey insanın beyninde bitiyor” diyen Tosun, kanserle savaşını anlattı. 2010’da omuz ağrısı şikâyetiyle doktora başvuran Tosun, spor yaptığı için omuzunda incinme olabileceğini düşündü. Ancak yapılan tahlil ve tetkiklerde ağrının nedeni 3. evre akciğer kanseriydi. Doktorlar, Tosun’a 2 aylık ömrünün kaldığı söyledi ancak o hiç pes etmedi.
‘Kanser Bir Oyundu’
Tosun, doktorların kendisine “Gidin, gezin, dolaşın, yapacağınızı yapın” dediğini belirterek “‘Bunu nasıl söylersiniz?’ dedim. İstatistiklerden bahsettiler. ‘Ben bir istatistik, bir rakam değilim’ dedim. Tedaviye başladım. Aynı anda hem kemoterapi, hem radyoterapi aldım, ardından ameliyat oldum. Tedavi boyunca 17 kilo verdim. Akciğerimde sağ üst lob alındı ve lenfler temizlendi” dedi. 4 yıl sonra ise kanserin beynine sıçradığını söyleyen Tosun, “Benim gözümde kanser bir oyun. Hastalığı bir oyun gibi görüp onunla savaştım. 2014 yılında beyin ameliyatı oldum. Tam atlattım derken karın ağrıları başladı. Tomografi çekildim. Bağırsak dışında, karnımda bir kitle tespit edildi. Buraya da sıçramış. Beyin ameliyatından 1 ay sonra yeniden ameliyat oldum, o bölge alındı. Bu arada içime bir şey doğdu, ‘Beynimde bir şey olabilir mi?’ diye düşündüm.
Kontrole geldiğimde MR çekildi ve gerçekten de beynimde yine bir tümör çıktı. Bu yılın başında da tekrar beyin ameliyatı oldum. Koruma amaçlı kemoterapi aldım. Şu an çok iyiyim. 3 ayda bir kontrollere gidip geliyorum” diye konuştu.
Tosun, tedavi sırasında moralini yüksek tutmaya çalıştığını kaydederek “Önce ruh hastalanır ve ruh sonrası beden arızalanır. İnsanlar savaşmalı” dedi ve şunları kaydetti: “Bu hastalığın ruhsal sebebi neyse onu yok etmek istedim. Benim açımdan sebebi öfke diye düşünüyorum. Ancak tek bir şey yetmez.
Kanserin oluşması için en az 3 faktörün bir araya gelmesi gerekiyor. Birincisi; sigara içiyorum. İkincisi; genetik yapımda var, ailede kanser çok. Üçüncüsü de radyasyon almışımdır. Benim en büyük desteğim ailem, özellikle de eşim oldu. Kanser olmamla birlikte çok şey değişti. Öfkemi daha iyi kontrol ediyorum ve affetmeyi öğrendim. Zor bir hayatım oldu. Deprem yaşadım, enkazdan kardeşimin cesedini çıkardım. Daha sonra Irak’ta zor şartlarda çalıştım, pusuya düştük, vurulanlar oldu. Hep mücadele ettim. Hastalıkla mücadele eden hastalara şunu söylemek istiyorum: ‘İnanmak çok önemli. İnanın, hayatı isteyin.’
Yüzde 60’ı Önlenebilir
Dünya kanser istatistiklerine göre, ölüm nedenleri arasında kanser ilk sırada yer alıyor. 2030 yılına gelindiğinde yıllık 22 milyon yeni vaka ortaya çıkması, vakalarda yüzde 75 artış olması bekleniyor. Türkiye’de ise sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp-damar hastalıklarından sonra en sık görülen ikinci ölüm sebebi olması açısından kanser önemli bir toplum sağlığı problemi olarak dikkat çekiyor.
1-7 Nisan Kanserle Savaş Haftası’nda konuşan Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Şeref Kömürcü, kanserin dünya genelinde giderek artan bir sağlık problemi olduğunu söyledi. Kömürcü, şöyle devam etti: “Çevresel faktörlere dikkat ederek kanserlerin 3’te 2’si yani yüzde 60’ı önlenebilir. Kanserden korunmada dengeli beslenmek önemli. Dengeli beslenildiğinde, ihtiyacımız olan antioksidanları, vitaminleri alıyoruz. Egzersiz de bağışıklık sistemine olumlu katkı sağlıyor. Bunlar kanseri önlemede oldukça faydalı.”