Düzenli balık tüketiminin, sindirim sistemi kanserleri riski üzerindeki etkilerini biliyor musunuz? Bu riski inceleyen ve birçok bilimsel araştırma sonuçlarını tarayan bir meta-analiz çalışmasında, düzenli balık tüketen kişilerde; yemek borusu, kolon-rektum ve karaciğer kanseri gelişme riskinin, hiç balık tüketmeyen ya da çok az tüketen bireylere göre anlamlı oranda düşük olduğu ortaya çıkmış. Habertürk’ten Ceyda Erenoğlu’nun haberi…
ÇOK SAYIDA KANSER TÜRÜNE KARŞI KORUYUCU
Balığın vitamin, mineral ve yağ asitleri içeriği ile kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı, metabolik sendrom ve depresyon gibi pek çok hastalıktan korunmada faydalı olduğu ve özellikle çocukluk döneminde sağlıklı bir beyin gelişimi için önemli etkileri bulunduğu belirtiliyor. Habertürk’ten Ceyda Erenoğlu’nun haberine göre balığın az bilinen ve çoğu kez göz ardı edilen en önemli yararları arasında çeşitli kanser türlerine karşı olan koruyucu etkileri de var. Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Sultan Abdülhamid Han Hastanesi, Gastroenteroloji Servisi’nden Doç. Dr. Alpaslan Tanoğlu, “Düzenli balık tüketiminin, ‘gastrointestinal sistem’ diye adlandırılan sindirim sistemi kanserleri riski üzerindeki etkilerini inceleyen ve birçok bilimsel araştırma sonuçlarını tarayan bir meta-analiz çalışmasında; düzenli balık tüketen kişilerin yemek borusu (özofagus),kolon-rektum ve karaciğer kanseri gelişme riski, hiç balık tüketmeyen ya da çok az tüketen bireylere göre anlamlı oranda düşük bulunmuş”diyor. Yine farklı çalışmalarda, düzenli balık tüketiminin; tiroid kanseri ve hematolojik maligniteler olarak adlandırılan kan ve kemik iliği kanserlerine karşı da koruyucu olduğu öne sürülüyor.
HAFTADA 2 KEZ 300 GRAM BALIK
Balık tüketiminde; bu olumlu etkilerin sağlanabilmesi için haftada en az 2 kez 300 gram balık tüketilmesi öneriliyor. Ancak Türkiye’de balık tüketiminin önerilen miktarların çok altında kalması bunun gerçekleşmesinin önüne geçiyor. Dünyada kişi başına balık tüketimi yılda 16 kilogram iken, Türkiye’de bu rakamın 8 kilogramdan az olduğuna dikkat çekiliyor. Bu nedenle, sağlıklı ve koruyucu bir besin olan balık tüketiminin artırılması hedefleniyor. Yine bahsi geçen bu olumlu etkilerin görülebilmesi için, balıkların taze olarak satın alındıktan sonra oda sıcaklığında iki saatten fazla bekletilmemeleri, hemen pişirilmeyecekse pullarının ve içlerinin hemen temizlenip yıkanarak iyice kurulanması ve uygun bir kapta buzdolabında muhafaza edilmesi gerekiyor. Balığın buzdolabında 1-2 gün, derin dondurucuda ise 3 – 6 ay saklanması öneriliyor. Balık pişirmede en uygun ve sağlıklı yöntemler; buğulama, haşlama veya ızgara olarak sıralanıyor. Kızartma yönteminin balığın besin değerini azaltıp zararlı maddelerin oluşumuna neden olması nedeniyle tercih edilmemesi gerekiyor.